SUS

Pek ummadan bekliyordum, geldi işte. Ağrısı sızısıyla da olsa keyiften kaçınmayan, bir zaman önce gömdüğüm kendim. Elini uzatıp, enseme asılarak çekti kendini yukarı ve kulağıma dedi ki; "Omuz omuzayız artık, altlı üstlü değil. Gücün bana yetmez, yaşamını devralıyorum. Sus ve keyfini çıkar."











“Ben Hiç kimseyim! Sen kimsin?
Sen de mi—-Hiç kimsesin?
Bir çift ettik desene!
Söyleme! İlân ederler—-bilirsin!

Ne sıkıcı—-birisi—-olmak!
Ne sıradan—-bir Kurbağa gibi—-
Adını söylemek—-bütün Haziran boyunca—-
Sana hayran bir Bataklığa!”
Emily Dickinson

Hiç yorum yok: