COMFORTABLY NUMB

"Hiç bir şey hissetmiyorum" dedi interfondaki ses. Interi bir yana fonu bir yana attım söküp. Duvarlar dışarı esnedi. İçi gitti, fonunda kaldım lafın. Ölü yanım kıpırdadı sandım -ya da sandığımı sandım-.

Sandığıma doldu bu da. Laçka kapağına bir tekme atıp küfrederek kapattım. Devrildi. Bir an, 5 sene önce takla atıp devirdiğimiz aracın içindeki eşyalar gibi, bir daha hiç toplanamayacak şekilde dağılacağı gün geldi aklıma. Sonra "benimki o gün dağılsa daha iyi mi olacaktı acaba" diye düşündüm. Kalktım, düşündüklerimden utanmadan dağılanlardan birazını geriye, yüklü bir kısmını çöpe attım ve kapattım.

Kendimi bir kum torbası gibi tavana asıp artistik yumruk hareketleriyle hırpaladığım geldi gözümün önüne, sonra da sarılıp ağladığım. Oysa yatağımda öyle mal gibi oturuyordum. Hazzın ya da hüznün kasılışları olmadan, bin yıldır unuttuğum bir şeyi umutsuzca hatırlamaya çalışır gibi bir ifade vardı suratımda, ya da öyle olması memnun ederdi beni.

Üşenmedim dürttüm.


Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda
Sevinsek de sonunu biliyoruz
T. Uyar

Hiç yorum yok: